Karşınızda gelmiş geçmiş en iyi South Park oyunu Stick of
Truth!
South Park The Stick of Truth piyasaya çıkalı 1 hafta bile
olmamasına rağmen övgü üstüne övgü aldı. 3-4 yıllık South Park takipçisi olarak
16 sezonunu izlediğim dizinin oyunu bu kadar övülünce oynamadan edemedim. İlk
izlenimimde size şu kadar söyleyebilirim "Bu oyun ne kadar övülse
az."
Oyun genel olarak South Park'ın Black Friday bölümünden
alınmış gibi dursa da internette dolaşan 850 sayfalık senaryo hiç de yalan
değil gibi görünüyor. Genel bir konu altında dallanıp budaklanan uzadıkça
uzayan senaryomuz bizlere kocaman bir South Park sezonunu yaşama imkanı
sunuyor.
Oyunda gündüzleri çocuklarla oynanan Dungeon and Dragons
oyunununu yanı sıra yan görevler alabiliyor, yolda giderken düşman takımın
oyuncularıyla kavgaya tutuşmak zorunda kalıyor ve zombilerle (pardon nazi
zombilerle) kapışmak durumunda olabiliyoruz. Akşam olduğunda herkes evlerine
dağılınca oyun tam sonraki güne sarkacak derken hemen hemen her gece uykumuzda
da rahat edemiyor ve farklı görevlere tabii tutuluyoruz.
Kasaba tam anlamıyla South Park olmuş. Bugüne kadar hangi ev
nerede en sıkı takipçiler bile harita çıkartamıyorken Stone ve Parker bizlere
South Park'ın haritasını sunmuş. Kasaba öyle düşündüğünüz gibi büyük değil. Hatta
girebildiğimiz karakterler harici yalnızca 3 eve yer vermişler. Aslında 1-2
sokağı da doldursalarmış en azından kasabanın diğer sakinlerinin nerede
yaşadıkları kestirilebilirmiş. Gerçi South Park gibi absürd bir yapımdan
bunları beklemek de pek doğru değil.
Kasabada dediğim gibi hemen hemen her eve, dükkana
girebiliyoruz. Dükkanların ve evlerin çekmecelerini karıştırabiliyoruz.
Buralardaki nesnelere özellikle dikkat etmenizi isterim. Cartman'ın annesinin
çekmecesi ve Stan'in dolabı size kahkaha dolu dakikalar vaad ediyor.
Dövüş sistemi oldukça basit. Sıra tabanlı dövüş sistemimizde
en beğendiğim kısım healt potion, pp potion (aslında mana ama çocuklar ona pipi
diyor) ve diğer potları, çok özel güçleri kullanırken sıramız atlamıyor. Bir
elde hem healt potion kullanıp hem de rakibe saldırabiliyoruz. Ayrıca oyun
boyunca Butters, Kenny, Stan, Jimmy, Kyle ve Cartman yancımız olarak
dövüşebiliyor.
Buddy olarak geçen yancılarımızın hiçbiri zayıf veya güçsüz değil. Hepsi karakterine has özellikleri tamamen yansıtıyor. Kenny'nin dövüşte ölmesi, Butters'ın Proffesor Chaos'u çağarabilmesi gibi çok ince ayrıntılar hiçbir şekilde unutulmamış. Özellikle Kenny'nin kendini cidden prenses sandığı bölümler ve kullandığı özel güçler insanı oyundan koparıp gülme krizlerine sokuyor.
Oyun South Park'tan beklenebileceği gibi aşırı eğlenceli ve
bol kahkaha içeriyor. Dizideki karakterlerden, bölümlerden çoğuna göndermeleri
es geçmemişler. Kasabanın dört bir yanında bulabileceğiniz Chipokomonlardan
tutun kilise ve Cartman'ın çekmecelerinde bulunan Faith +1 cdlerine, City Wok'u
basan Moğollar'a kadar gönderme yapmaktan asla çekinmemişler.
Oyunda Cartman'ın insanlarıyla birlikte başlarken daha sonra
2 (en azından benim geldiğim bölüme kadar 2) kez taraf seçme hakkımız doğuyor.
Gothic çocukların görevini tamamladığımızda Elfler ve İnsanlar arasında seçim
yapabiliyoruz. Ayrıyetten okula saldırı bölümünün sonunda bulunduğumuz tarafı
değiştirme imkanı da sunuluyor Bu bölümün sonunda Kyle veyahut Cartman'dan
kiminle dövüşeceğimize karar veriyoruz. Ve şu kadar söyleyim Cartmanla dövüşte
gülmekten hamle yapamadım :D
Oyun hakkında övülecek çok kısım var. Artı-eksi tablomuza
geçmeden önce bir tavsiye vermek gerekirse yan görevleri olabildiğince çabuk
açmaya çalışın. Böylece kasabada gezinirken yan görevleri tamamlama şansınız
artar. İşte oyunun artıları ve eksileri:
Artılar:
-Senaryo: Oyunun uzadıkça uzayan ve hiç can sıkmayan bi'
senaryo yapısı var. Trey Parker ve Matt Stone gerek film gerek dizi için asla
bu kadar detaylı senaryo yazmamışlardır sanırım.
-Müzikler: Orkestra oldukça hoş. Müzikler o kadar yerinde
bulunmuş ki bir çocuk oyunundan daha çok ciddi bir görev içerisindeymişsiniz
hissi uyanıyor. Oyunu bitirmedim ancak Butters'dan What What şarkısını duymayı
çok isterim.
-Seslendirmeler: Seslendirmeler dizininkiyle tamamen aynı.
Büyük bir çoğunluğu gene Matt Stone&Trey Parker ikilisi tarafından
yapılmış.
-Grafikler: Grafiklerin üç boyutlu olmaması oldukça yerinde
bir karar olmuş. Grafiklerde de diziye bağlı kalınması oyunun keyfini
arttırmış.
-Karakterler: Oyunda dizide gördüğümüz hemen hemen her
karakteri görüyoruz.
-Mekanlar: South Park'tan Kanada'ya kadar tüm mekanlar iyi
işlenmiş. Hiçbir mekan boş bırakılmamış.
-Dövüş Sistemi: Dövüş sistemi size bir çocuk oyununda
olduğunuzu hatırlatıyor. Ölü taklidi yapan karaktere bir daha vurunca ayağa
kalkıp kaçması, Butters'ın can iyileştirme büyüsü olarak yaptığı "omuza
dokunma" gibi bir çok absürdlük görebiliyoruz.
-Ana Görevler: Ana görevlerde olabildiğince özgür bırakmışlar
oyuncuyu. Görev sırasında envanter değişimi, yancı değişimi gibi bir sürü
fırsat sunuluyor.
-Yan Görevler: Yan görevler kolay oldukları kadar avantajlı
da. Mesela Mr. Slave'in görevini yaptığınız zaman dövüş sırasında bir kere onu
çağırma şansını yakalıyorsunuz. Ve çağırma kısımları da oldukça eğlenceli
olmuş. Yan görevleri istediğiniz zaman alıp istediğiniz zaman devam
edebiliyorsunuz. Bunda da oyuncuyu sınırlamamışlar.
Eksiler:
-Karakter Sınıfları: Karakter sınıfları sadece özel
vuruşlarda farklılık gösteriyor. Karaktere ait silahlar olsa çok daha hoş
olurmuş. Mevki atladığınızda aldığınız kıyafetler hariç karakter sınıfına ait
hiç kıyafet eklenmemiş.
-Avatar Tasarımı: Hemen hemen web sitesindekinin aynısı.
Şahsen oyunda en zorlandığım kısım bu oldu. Daha fazla seçim hakkı tanına
bilirmiş. Asyalı, Kanadalı karakterler yaratmak hoş olurdu.
-Silahlar: Silahların karakter sınıflarına özel olmaması
dışında pek bir eksisi yok. Tam eksi sayamayız bunu.
-Kıyafetler: Aslında hem eksisi hem artısı var. Kıyafetlerin
genelde setlere bölünmesi (Swat eldiveni,başlığı,kıyafeti; Elf eldiveni
kıyafeti başlığı vs.) güzel bir durum ancak karakter sınıflarının en büyük
eksikliğini burada hissediyoruz.
-Sansür: Oyun Ortadoğu ve Avrupa'da sansürlü satılıyor.
Sansür oyunun keyfini ne kadar etkiler bilemeyiz ancak sansürlü South Park pek
hoş olmaz.
Son olarak oyunu 18 yaşından küçük olan, İngilizcesi iyi
olmayan ve South Park'ı en az 5-6 sezon izlemeyen arkadaşlara tavsiye etmem. Zevk
alamayabilirler :D
Matt Stone ve Trey Parker'a bizlere bu kadar güzel bir oyun
sundukları için teşekkür ederim.
"House"
0 yorum:
Yorum Gönder